Hayattaki tek hayvanlar, insanlardır.

Uçurtmalar rüzgara karşı durdukları için yükselirler. Onu indiren de rüzgardır, yükselten de. Bunu unutma.

Günahlarımı giydim sırtıma bu adalet arayışımda.

Yaşlı gözleriyle ileriye baktı; sonsuz bir yıkımın serildiği ve ucunu dumandan göremediği yıkık binaların ucunu görmeye çalıştı. Bu tıpkı o anlarda, bir gün huzura erişebileceğini düşünmek gibiydi. Asla dumanlar kaybolmaz, parlak ışıklar çocuğun yüzüne vurmaz ve gökteki delici sesler sussa bile, yolun sonu asla görülmezdi.

Kız kardeşimi geri ver!" diye bağırdı Shailene dayanamayarak. Ardından Xaiver'in üstüne atıldı. Xaiver o üstüne atladığında Shay'i kenara itip yana kaydı ve Shailene mutfak tezgahına çarptı. Karnı acıyla sarsılırken arkasını dönmeye yeltendi ama Xaiver onu saçından yakalayıp yüzünü tezgaha çarptı. Ayaklarını diziyle dolaba yasladı ve kafası zonklayan Shailene'i yeniden tezgaha çarptı.

Benim ruhum seni boğacak kadar bomboş.

Xaiver onu kirletmişti. Tıpkı hayallerine, yaşamına yaptığı gibi.

Özür dilerim." diye fısıldadı Devlin, Mary hafifçe homurdanırken. "Dediğim her şey için üzgünüm. Ben sadece o olasılıktan o kadar korkuyorum ki, bunu kelimelere dökemiyorum. Sana haksızlık ettim. Ve benimle konuşmaman, beni görmezden gelmen kalbimi o kadar acıtıyor ki, dayanamıyorum.

Shailene’nin kollarının arasındaydı. Yaralı ruhu, oradaydı. Bu sefer daha da incinmesine engel olacak bir sürü insan vardı etrafında.O bunu bilmese bile...