239 Quotes by Carson McCullers

In her mind she could remember about six different tunes from the pieces of his [Mozart's] she had heard. A few of them were kind of quick and tinkling, and another was like that smell in springtime after a rain. But they all made her somehow sad and excited at the same time.She hummed one of the tunes, and after a while in the hot, empty house by herself she felt the tears come in her eyes.

After such mornings he returned to the show with relief. It eased him to push through the crowds of people. The noise, the rank stinks, the shouldering contact of human flesh soothed his jangled nerves.

Cuando se casó con el capitán era virgen. Cuatro noches después de su boda seguía siendo virgen, y a la quinta noche su estado cambió apenas lo suficiente para dejarla intrigada. El resto sería difícil de contar.

Dar amintirea nu-l atacă pe om din față - ea îi dă târcoale.

Bir seven vardır, bir de sevilen. Ama bunlar başka başka diyarların insanlarıdır. Sevilen çoğu zaman sevenin içinde uzun zamandır saklı duran sevgi için yalnızca bir uyarıcıdır. Her nasılsa, seven de bilir bunu. Ruhunda sevgisini eşsiz bir duygu olarak algılar. Tuhaf, yeni bir yalnızlık duymaya başlar. Ona acı veren de bu duygudur işte. Bu yüzden, sevgisini elinden geldiğince içinde barındırmalı, kendisine yepyeni bir iç dünya yaratmalıdır. Kendisiyle bütünleşen, yoğun, tuhaf bir dünya...

La mente es como un tapiz ricamente tejido en el que los colores son dados por la experiencia de los sentimientos y el diseño por las operaciones del intelecto. La mente del soldado Williams se hallaba impregnada de diversos colores de extraños tonos, pero carecía de diseño y forma.

İnsan yaşamının 'doğaçlamasını', hiçbir şey bitmemiş bir ezgi kadar iyi anlatamaz. Ya da eski bir adres defteri kadar.

Hay ocasiones en que la mayor necesidad de un hombre es tener a quien amar, un punto en el que centrar sus emociones difusas.

It was better to be in a jail where you could bang the walls than in a jail you could not see.