868 Quotes by Gabriel García Márquez

I told your daughter that she is like a rose.""True enough," said Lorenzo Daza, "but one with too many thorns.

Güzel günlerden öyle uzaklaşmış bulunuyordu ki,en kötü anılarla dolu günleri bile özler oldu.

Tobías lo encontró escarbando en la arena, con la boca llena de espuma y se asombró de que los ricos con hambre se parecieran tanto a los pobres

omul e ca un copac de pădure, mamă, ca sălbăticiunile care nu ies din bârlog decât pentru a mânca

Dünyaya ve insan yüreğine ilişkin bütün öğretilerini unutmalarını, Horace'ın tepesine sıçmalarını, nerede olurlarsa olsunlar geçmişin bir yalan olduğunu, anıların dönüşü bulunmadığını, geçip giden hiçbir baharın yeniden ele geçirilemeyeceğini, aşkların en çılgınca ve vazgeçilmez olanının ömrün sonundaki bir anlık gerçek olduğunu akıllarından çıkarmamalarını öğütlemeye başladı.

He could never understand the sense of a constest in which the two adversaries have agreed upon the rules

Siempre pensé que morir de amor solo era una licencia poética.

Había estado en la muerte, en efecto, pero había regresado porque no pudo soportar la soledad.

Era por fin la vida real, con mi corazón a salvo, y condenado a morir de buen amoren la agonía feliz de cualquier día después de mis cien años.