I looked into his good face. Not good because it was handsome, but because it was itself...

Lass ihn ein Held sein. Du bist etwas anderes. - Und was soll das sein? -Eine Hexe, antwortete ich. Mit grenzenloser Macht. Die nur sich selbst zur Rechenschaft verpflichtet ist.

Helden sind Dummköpfe, hatte ich entgegnet. Er hatte gelacht. Da sind wir uns einig.

Du trauerst nicht um deinen Vater? - Doch. Ich betrauere, dass ich nie den Vater kennengelernt habe, von dem mir alle erzählen.

Deli olmayan bütün varlıkların arkadaşa ihtiyacı vardır.

Yüreklerimizde gerçekten ne olduğu bilinseydi kaçımız affedilirdi?

Ama yalnız bir yaşamda, başka bir ruhun sizinkinin yanına damladığı ender anlar vardır, yıldızların senede bir defa yeryüzüne sürünüp geçmesi gibi.

İki çocuğu vardı. İkisini de açıkça görememişti. Ama belki de hiçbir anne baba evladını gerçekten göremez. Baktığımızda sadece kendi hatalarımızın bir yansımasını görüyoruz.

Düşmanını dinleme, demişti Odysseus bir keresinde bana. Onlara bak.Gördüklerin her şeyi anlatacaktır.