Bazıları için hayat yolculuğu yeni başladı, bazıları için bitmek üzere! Fakat gerçekte ne başlama var ve de bitme, sadece amaçsızca oyun oynayan bir parçacıklar okyanusu!

İşte sana senin için bir hakikat: Senin hapishanen senin tarafından yapıldı!

Pencerelerimizden farklı şeyler gördüğümüzü düşünsek de hakikatte aynı şeyleri görürüz: Mutluluk ve keder! Bütün pencerelerden görünen budur!

Eğer göz ve akıl her ikisi de aldanırsa, işte o zaman hakikatin bilinmesi işi imkânsız hale gelir!

Sürekli aynı yöne bakarak gerçeğe asla ulaşamazsın!

Cennete giden bir yol varsa bile boş ver, onun yerine bir orman patikasında yürü! Gerçek gibi duran masallara değil masal gibi duran gerçeklere yönel!

Gerçekliğin dereceleri vardır: Bir trenin içinde oturmak bir gerçekliktir, ancak tren hareket halindeyken kapısını açıp dışarıyı izlemek daha ileri derecede bir gerçekliktir!

Hakikatin zihnimizi ziyaret etmesini umuyoruz, kalabalıkların arasındayken değil, izole bir yerde, ıssızlığın ortasında! Fakat gerçek şu ki gerçek her yerde ve herhangi bir zamanda bizi ziyaret edebilir!

Bir ruhun olduğunu söyledin, kendini kandırdın; ölümden sonra hayat olduğunu söyledin, kendini kandırdın; papazı takip ettin, imamı takip ettin, hahamları takip ettin, guruların peşinden koştun, her zaman kendini kandırdın! Gerçeği kavramadığın için kendine de insanlığa da ihanet ettin! Ve en sonunda elinde ne kaldı? Sahte bir mutluluk ve yok oluş!