Sorunun her neyse bırak o sorunun açıkça şunu anlasın: Onu çözünceye dek asla durmayacaksın! Düşmanın senin ne denli kararlı olduğunu bilsin!

Kötü bir hükümet sadece ‘kötü’ bir hükümet olarak adlandırılamaz; gerçek sıfat şu olmalıdır: Düşman! Evet, kötü hükümet yönettiği ülke için gerçek bir düşmandır, içerideki düşman!

Nefret senin düşmanındır; onu yenmelisin! Öfke senin düşmanındır; onu yenmelisin! Şiddet senin düşmanındır; onu yenmelisin! Ölüm senin düşmanındır; onu yenmelisin! Gerçek düşmanlarını iyi bil!

Düşmanın yere düştüğünde, ayağa kalkması için ona yardım et! O durumdaki bir adamı asla yerde bırakma! Zayıfa yardım etmek, düşman olsun, rakip olsun, senin için bir şereftir!

Düşmanını öldürmek bir zafer değildir; fakat düşmanını dostun yapmak bir zaferdir!

Eğer düşmanından çok daha akıllıysan, düşmanına bile yardım edebilirsin hayatta kalması ve kendisine zarar vermemesi için!

Ateş bizim dostumuzdur, ateş bizim düşmanımızdır! Bu fikir bütün öteki şeyler için de geçerlidir; etrafımızda gördüğümüz bütün şeyler bizim hem dostumuz hem de düşmanımızdır! Kayalarla bir ev inşa edebilirsin fakat kayalar seni öldürebilir de! Her şey bir dosttur, her şey bir düşmandır! Su senin dostundur, su senin düşmanındır!

General Napolyon şöyle der: ‘Düşmanın bir yanlış yaparken ona asla engel olma!’ Ben bunun tersini öneriyorum: Düşmanın yanlış yaparken ona engel ol! Fırsatçı olma; düşmanının zayıflığından yararlanma! Düşmanına bile adaletli ol! Ona zarar vermeden onu yenmenin bir yolunu bul; bu yolu bulacak kadar zeki olduğunu ispatla! Zaferin ancak böyle anlamlı ve şerefli olur!

Düşmanların için kapıyı sonsuza dek açık tut!