Doğa, şehir hayatında yaptığın pek çok saçma ve gereksiz şeyin farkına varma okuludur!

Doğayı gerçek manasıyla yaşamanın tek bir yolu vardır: Onun labirentlerine girip kaybolmak!

Cennette ortaya çıkmak için doğanın güzellikleri arasında ortadan kaybol!

Evde yalnız kahvaltı yapabilirsin ama doğada asla! Böcekler reçellerini tadarlar; rüzgâr, peynirini yalar; güneş, çayına dokunur! Doğada her zaman komünal bir kahvaltı yaşarsın ve bu, evrenle olağanüstü bir kahvaltı yapmaktır!

Yağmur, doğanın sanatıdır; şemsiye, insanın sanatıdır! Yağmurlu bir havada şemsiyenle dolaştığında iki farklı sanatın birleşimi olan bir süper sanatla dolaşırsın!

Doğaya bütün samimiyetinle sevgi ve saygı duyduğun an doğa seninle bütünleşir!

Yeryüzünün güzelliği gökyüzünün güzelliğiyle tamamlandığında güzellik ötesi bir güzellik ortaya çıkar!

Doğada yapacağın bir kahvaltı asla sıradan bir kahvaltı değildir çünkü kahvaltı yaparken göreceğin sincaplar, arılar, kelebekler ve yapraklar ortama sihir katacaklardır!

Şimşek çakar, korkarsın; gökkuşağı çıkar, hayran kalırsın; güneş doğar, ferahlarsın; sel gelir, kaçarsın! Doğa sanki sana her türlü duyguyu yaşatmak için var olan eşsiz bir aktördür!