İşte çok basit bir hayat stratejisi: Tren istasyona geldiğinde istasyonda ol!

Evinin penceresinin arkasında duran biri gibi hayatın gerisinde mi duruyorsun? Pencereyi aç ya da pencereyi kır; kapıyı kullan ya da kapıyı kır, duvarları kır, seninle hayat arasındaki her şeyi kır ve hayatla bütünleş!

Evinin balkonundan hayat uzakta görünür; aşağı in, hayata yakınlaş! Hayatın senden uzakta olmasına asla izin verme!

Hayatından vazgeçmeyi hissettiğin anlar, hayatının anlamını tam olarak kavrayacak için en iyi anları yaratabilir!

Hayatından vazgeçmeyi hissettiğin anlar, hayatının anlamını tam olarak kavrayacak en iyi anları yaratabilir!

İnsanlar hayatlarımıza gelirler, insanlar hayatlarımızdan çıkarlar; bize bir şey öğretirler, biz onlara bir şey öğretiriz! Hayat böyle çalışır!

Hayatın bize karşı bir sonraki hamlesinin ne olacağını bilemeyiz; fakat hayat da bizim ona karşı bir sonraki hamlemizin ne olacağını bilemez!

İnsanlık tarihinde ‘Hayat kısadır’ cümlesi kaç milyon kere tekrarlandı? Ama yine de hepimiz milyonlarca yılımız varmış gibi yaşıyoruz! Ne kadar aptalca!

Bazen hayat bize korkunç bir şekilde diz çöktürür insanın karşı konulamaz bir güçle yeniden ayağa kalkmak için özellikle Yenilgi Ülkesi’nde çok daha iyi planlar yapabileceğini bilmeden!