449 Quotes About Magnus-bane

God knows we're all drawn towards what's beautiful and broken; I have been, but some people cannot be fixed. Or if they can be, it's only by love and sacrifice so great that it destroys the giver.

Ah hayır, Raphael, lütfen beni terk etme," dedi Magnus monoton bir sesle. "O tatlı gülüşünün ışığı olmadan ne yaparım ben? Eğer gidersen kendimi yere atıp ağlarım.""Öyle mi?" diye sordu Raphael, bir kaşını kaldırıp. "Çünkü bunu yaparsan yanında kalır ve gösteriyi izlerim.""Çık dışarı," dedi Magnus ona. "Dışarı! Gitmeni istiyorum! Sen buradan ayrıldığında bir parti vereceğim ve sen, partilerden nefret edersin.

Ne iş yapıyorsunuz?" diye sordu kadın."Ivır zıvır," dedi Magnus."Modayla ilgileniyor musunuz? Moda sektöründe çalışır gibi görünüyorsunuz.""Hayır," dedi Magnus. "Ben modanın ta kendisiyim.

You left me,You made a pet out of me,and then you left me.If love were food,I would have starved in the bones you gave me.

Sen hâlâ sarhoş olmana rağmen, aslında oldukça keyifli bir yemek oldu.""O noktada ayılmaya başlamış olduğuma eminim," diyerek itiraz etti Magnus."Magnus, kendi tabağınla flörtleşmeye çalışıyordun.""Ben oldukça açık fikirli biriyimdir!""Ragnor ise değildir," dedi Catarina. "Bize deney faresi yedirdiğini keşfettiği zaman tabağını alıp başında parçaladı.""Ve aşkımız böylece sona erdi," dedi Magnus. "Eh, her neyse. Tabakla uzun bir beraberlik yaşamamız zaten mucize olurdu.

Ama senin derdin eğlenmek değil, değil mi James Herondale?" diye sordu Magnus. "Aslında derdin cehenneme gitmek.""Belki de cehenneme gitmenin eğlenceli olduğunu düşünüyorumdur." dedi James Herondale ve gözleri tahmin edilemez acılar taşırcasına, cehennem ateşi gibi parladı.

Güven. Bu tıpkı birinin eline kılıç verip, ucunu kalbine dayamaya benziyor.""Senden bana güvenmeni istemedim," diye belirtti Magnus nazikçe. "Henüz yeni tanıştık.""Ah, sana güveneceğim," dedi genç, umursamaz bir tavırla. "Ne fark eder ki? Er ya da geç hepimiz ihanete uğrarız. Ya ihanete uğrarız ya da bir hain oluruz.

Lily gözlerini Raphael'den ayırmadan Magnus'un yanına sokuldu."Ondan hoşlandım," dedi. "Çok acayip olmasına karşın patronluk taslıyor. Ne demek istediğimi anlıyor musun?""Üzgünüm. Birinin Raphael'den hoşlandığını duyunca şaşkınlıktan duyma yetimi kaybettim.

So what do we do?" Alec whispered.Magnus shrugged and smiled suddenly; with his messy black hair and the gleam in his gold-green eyes, he looked like a mischievous teenager. "what everyone else does," he replied. "Like you said. Hope.